Abi şimdi dürüst olalım, “Dragon Spirit” deyince insanda hemen bir fantastik hava çöküyor. “Yine mi ejderha? Yine mi efsane?” diye bi’ iç geçiriyorsun. Ama sonra açıyorsun oyunu Slotter’dan, ekran bir patlıyor, içinden doğu mitolojisiyle yoğrulmuş bir sanat eseri çıkıyor.
Sanki film fragmanı izler gibi başlıyorsun. Makaralarda ejderhalar, taşlar, lotus çiçekleri… Bi’ de o müzik var ya… ulan insanın içinden kılıç kuşanıp savaşa gidesi geliyor. Ama bizim savaşımız biraz daha dijital tabii, spin tuşuyla başlıyoruz olaya.
Dragon Spirit öyle haşin bir slot değil. Sessiz başlıyor, sabır istiyor. Ama sabreden derviş gibi, sen döndürdükçe oyunun ruhu açılıyor. Önce birkaç çarpan görüyorsun. Sonra o wild sembolü hop diye ekranın ortasına düşüyor. Bi’ bakıyorsun yanındaki sembollerle dans ediyor resmen.
Asıl olay bonus turunda. Üç scatter denk gelsin, sonra gel keyfim gel. Ekran alev alıyor, çarpanlar zincirleme büyüyor. Hele ki özel sembol denk gelirse, işler kopuyor. “Ya sabır” dediğin tüm turların karşılığı çıkıyor önüne. İşte o an, “Ejderha ruhu dedikleri buymuş!” diyorsun.
Şimdi gelelim olayın performans kısmına. Oyun güzel, tamam. Ama platform kötü olursa tadı kaçar. İşte Slotter bu noktada yine yapmış yapacağını. Oyunu öyle bi’ sunmuş ki, ne kasıyor ne de yarıda bırakıyor. Tam bir zen deneyimi gibi. Otur, aç, döndür, izle.
Arayüzü de sade. Gözü yormuyor, kafa karıştırmıyor. Her şey yerli yerinde. Kendi başına meditasyon gibi. Bir spin atıyorsun, ekrana bakarken kafandaki tüm gürültü susuyor. Oyunun akışıyla sen de akıyorsun.
Bi’ yandan “hadi ejderha, bir dönüş daha yap” diyorsun, bir yandan “neyse bu bile keyifliydi” diye geçiriyorsun içinden. Ve fark etmeden üç beş tur daha atıyorsun.
Hayatta da bazen öyle anlar olur ki, görünürde hiçbir şey olmaz ama içinde bir şeyler yanar. İşte Dragon Spirit de öyle bir oyun. Belki ilk başta çarpmaz, ama ruhunu ısıtır. Sabırlı olursan, sana içten içe büyüyen bir kazanç getirir.
Ve unutma, ejderhalar hemen kükremez.
Ama bir başladılar mı… o sesi Slotter’da duyarsın.
Hayat bazen öyle bir an gelir ki, kendini bir tahtta hayal edersin. Sırma saçlar, altın…
Bak açık konuşayım, slot oyunu deyince aklıma hep aynı şeyler gelirdi: makaralar, semboller, dön baba…
Bazen öyle bir şeyle karşılaşırsın ki… Ne olduğunu tam çözemeden içine çekiverir seni. Hah işte,…
İnsan bazen bir şeyin adını duyduğunda bile yüzü güler ya... Caramel Hot tam öyle bir…
Abi açık konuşayım… “5 Lions Megaways” deyince bir durdum. Aslan falan deyince böyle içimden bir…
Şimdi bak… “The Story of Alexander” deyince ilk başta biraz ciddiyet çöküyor insanın üstüne. Sonuçta…